MOSFET

Mosfet (Metal Oxide Semiconductor Field Effect Transistör – Metal oksit yarı iletken alan etkili transistör) analog ve digital devrelerde sık kullanılan bir alan etkili transistördür.

Mosfetler, JFET transistörler gibi üç bacaklıdır. Bu bacaklar ; G (gate, normal transistörün base bacağı), S (source, kaynak) ve D (drain, normal transistörün kollektörü) bacaklarıdır. D ucu ile S ucunun çıkarıldığı  bögeye kanal denir. Mosfetlerde gate bacağı ile kanal bölgesi arasında silisyum nitrat ve silisyum oksit ile yalıtım yapılmıştır. Bu metal oksit tabaka çok ince olduğundan statik elektriğe karşı oldukça hassastır. Bu nedenle mosfetlerin kullanımı ve saklanmasında statik elektrik konusunda dikkatli olunmalıdır. Mosfetleri lehimlerken kullanılan havya mutlaka topraklı olmalı ve düşük güçte kullanılmalıdır.

Mosfetlerin giriş empedansı yüksek, elektrodları arasında iç kapasitansları ise çok düşüktür. Mosfet transistörler, JFET transistörlerden ve normal transistörlerden daha yüksek frenkanslarda çalışabilirler. Mosfet transistörlerin güç harcamaları düşüktür ve mekanik dayanımları fazladır.

Daha fazla

Plc

​Programmable Logic Controller (PLC), Türkçesi, Programlanabilen Mantıksal Denetleyici olan bu alet işimizi kolaylaştırmada ve insan gücünden tasarruf sağlamada bize çok geniş olanaklar sağlamaktadır.

Plc dendiğinde akla ilk gelen tanımı; programlanabilen otomatik iş yaptırma kabiliyeti olan cihazdır. Genel tanımı ise; girişleri lojik, veri işleme, sayma, karşılaştırma, aritmetik gibi bir veya birkaç işlem yaptıktan sonra çıkışa atayan, programlama desteği olan entegre bir cihazdır. Örneğin; bir trafik lambasında sırasıyla yeşil sarı ve kırmızı yanması, bunu  Plc dilinde söylemek istersek şu şekilde yapabiliriz; yeşil yan, 30 saniye bekle, yeşil sön, sarı yan, 5 saniye bekle, sarı sön, kırmızı yan, 20 saniye bekle, kırmızı sön. Programı baştan başlat. Elektriği kesene kadar programı sürdür.

Daha fazla

Araç Viteste Mi Yoksa Boşta Mı Daha Çok Yakar?

Kimilerinim boşta daha çok yakar dediği kimilerinin viteste daha çok dediği bu konu hakkında bir yazı paylaşmak istedim.

Öncelikle otomobilin boş vitesinin aracı iterek kaydırmanın gerektiği durumlar ve park konumu hariç bir kullanım yeri yoktur. Yani seyir halinde mutlaka uygun bir vites seçilerek yolculuk yapılmalıdır, hareket esnasında boş vitese atmak her ne olursa olsun yanlış bir harekettir. 

Kamyoncular arasında genellikle “peygamber vitesi” olarak da bilinen boş vites sayesinde, kamyon-otobüs gibi ağır araçlar bayır aşağı ilerlerken motorun frenleyici etkisinden kurtulurlar ve ön tarafa yığılmış ağırlık merkezinin oluşturduğu momentumla kadranlarında hiçbir zaman göremeyecekleri süratlere ulaşabilirler. Tabi aracın fren sistemi bu hızlara uygun ayarlanmadığından olası panik frenlemelerde dengesizce savrulma, spin veya takla atma gibi sonuçların yaşanması da olasıdır.

Buraya kadar boş vitesin kullanım amacını izah etmeye çalıştık. Şimdi gelelim yakıt sarfiyatı konusuna;

Vitesin doğru kullanımı yakıt sarfiyatında bir numaralı önem arz eden etmen olarak karşımıza çıkıyor. Araç hareket halindeyken boş vitese atıldığında krank milinden tekerleklere güç iletimini sağlayan şanzuman devreden çıkar. Bu durumda pistonlar kendi halinde momentumunu kaybedene kadar bir süre hareket etmeye devam ederler ve hızları motorun rölanti devrine düştüğünde elektronik sistemin sinyaliyle tekrar ateşleme yapılarak pistonların hareketi korunur. Bunun anlamı da elbette yakıt sarfiyatıdır. Oysa ki boş vites yerine misal 5. vites kullanılsa, motor hem tekerleklerin hareketiyle kendi kendine(ateşleme yapılmadan) çalışacak hem de aşırı hızlanmanın önüne geçilmiş olacak. Çünkü şanzuman tersinir bir etkiyle çalışarak bu sefer motordan aldığı gücü tekerleklere iletmek yerine tam tersini yani tekerleklerden aldığı momenti motora iletecek ve pistonların ateşleme yapılmaya gerek duyulmadan kendi kendine çalışmasını sağlayacaktır. Yani yakıt sarfiyatı “sıfır” olacaktır. Yakıt sarfiyatını sıfırlamanın bir yolu da kontağı kapatmaktır ki o konuya hiç girmeyeceğim 🙂

Viteste kullanmanın bir avantajı da rampa aşağı inerken frenlere binen yükü azaltmaktır. Rampa hangi vitesle tırmanılıyorsa, o vitesle de aşağı inilmelidir. Bu sayede pistonların devri arttıkça motora ilettiği frenleme etkisi de artacak ve araç çok fazla hızlanamadan güvenli bir şekilde minimum fren kullanımıyla iniş sağlanacaktır.

Görüldüğü üzere aracı viteste kullanmanın hem yakıt sarfiyatı hem de güvenli sürüş açısından önemi büyüktür.

Kaynak

http://www.bilgiustam.com